Kuduz virüsü genellikle kuduz olan hayvanın ısırması yoluyla bulaşmaktadır. Çok nadir olmakla birlikte kuduz mikrobu insanlara, hasta hayvanların tükürüğünün insanların gözüne, burun ve ağzına veya yaraya bulaşması yoluyla da geçebilir. Isırmalar dışında bir yolla kuduz bulaşması çok az görülen durumlardır. Kuduz, deride tahriş, sıyrık, açık yaralar ya da mukozaların kuduz hayvanın tükürüğü veya mikrobu taşıyan diğer materyallerle teması sonucu oluşmaktadır.

Kuduz aşısı, kuduz virüsünün yol açtığı ölümcül hastalığı önlemenin en etkili yöntemlerinden biridir. Bir kuduz hayvan tarafından ısırılma vakasında, yaranın bol su ve sabunla yıkanması ilk adımdır. Isırık sonrasında bir doz immün globulin uygulanmalı ve uygun koşullar sağlandığında 28 gün içinde toplam 5 doz kuduz aşısı yapılmalıdır. İlk doz kuduz aşısı, yaralanma sonrasında mümkün olan en kısa süre zarfında uygulanmalıdır. Aşının ilk dozunun uygulandığı gün "0. Gün" olarak kabul edilir. Takip eden dozlar 3, 7, 14 ve 28. günlerde uygulanmalıdır. Kuduz aşıları koldan kas içerisine uygulanır.

Kuduz aşısının yan etkileri genellikle hafif ve geçici niteliktedir. Ancak nadiren ciddi yan etkiler de görülebilir. Aşağıda kuduz aşısının yaygın ve nadir görülen yan etkileri sıralanmıştır:

Kuduz aşısı, kuduz virüsüne karşı bağışıklık kazandırmak amacıyla uygulanan bir aşıdır. Kuduz virüsü, merkezi sinir sistemine saldırarak ciddi sağlık sorunlarına ve tedavi edilmezse ölüme yol açabilir. Bu nedenle, kuduz aşısı uygulanması hayati önem taşır. Kuduz aşısı, hem kuduz virüsüne maruz kalmadan önce (profilaktik) hem de maruz kaldıktan sonra (posteksposure) uygulanabilir. Profilaktik aşılama, özellikle veterinerler, hayvan bakıcıları ve laboratuvar çalışanları gibi yüksek risk gruplarına önerilir.